-
KIDEM TAZMİNATI ÖDENMESİ İÇİN GEREKEN KOŞULLAR NELERDİR?
İşçinin, 1475 sayılı İş Kanunun 14’üncü maddesine göre, aynı işverene bağlı olarak en az 1 yıl çalışması ön koşulu ile birlikte; - İşveren tarafından iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırılık nedenleri dışındaki nedenlerle iş sözleşmesinin feshedilmesi, -İşçi tarafından sağlık, iyi niyet ve ahlak kuralarına aykırılık veya işyerinde işin durması ve benzeri nedenlerle sözleşmesinin feshedilmesi, -Askerlik görevi nedeniyle işten ayrılma, -Emeklilik hakkının elde edilmesi veya bu kapsamda yaş dışında gereken sigortalılık süresi ve prim gününün doldurulması nedeni ile işten ayrılma, -Kadının evlenmesi halinde 1 yıl içinde kendi arzusu ile işten ayrılma, -İşçinin ölümü, koşullarından birinin gerçekleşmesi halinde kıdem tazminatı ödenmesi gerekmektedir.
-
İŞYERİNİN SATILMASI DURUMUNDA İŞÇİ KIDEM TAZMİNATI İSTEYEBİLİR Mİ?
Herhangi bir işyerinin kısmen veya tümüyle devredilmesi durumunda, söz konusu işyerinde çalışmakta olanlar aynı şartlarla çalışmaya devam ederler. İşyerinin devri, çalışanların yasal hakları konusunda herhangi bir kayba yol açmaz ancak bu devir, işçiye de haklı fesih nedeni oluşturmaz. Yani işyerinin devri nedeni ile işten ayrılan bir işçiye kıdem tazminatı ödenmesi gerekmemektedir. Gerek kıdem tazminatı, gerekse yıllık ücretli izin haklarının belirlenmesi gerektiğinde devir öncesi ve devir sonrası oluşan toplam çalışma süresi esas alınmalıdır.
-
EVLİLİK NEDENİYLE İSTİFA EDEN KADINJ İŞÇİ KIDEM TAZMİNATI ALABİLİR Mİ ?
Kural olarak işten kendi isteğiyle ayrılan (istifa) işçi, kıdem tazminatı alamamaktadır. Ancak, yasal düzenleme gereği; kadın işçiler, evlilik nedeni ile işten ayrılmaları durumunda, çalışma süresinin gerektirdiği kıdem tazminatına hak kazanabilmektedirler. Bu haktan yararlanılabilmesi için; iş sözleşmesinin evlilik tarihinden itibaren 1 yıl içinde yazılı olarak feshi, evliliği gösteren belgenin işverene sunulması, feshin gerekçesinin evlilik olduğunun açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
-
KIDEM TAZMİNATI NASIL HESAPLANIR ?
Herhangi bir iş sözleşmesinin kıdem tazminatını gerektiren bir nedenle feshi durumunda, çalışılan her tam yıl için 30 günlük brüt ücret tutarında kıdem tazminatı ödenmektedir. Bir yıldan artan süreler de oranlanarak hesaplamaya dahil edilmektedir. Kıdem tazminatı hesaplamaları sırasında işçiye ödenen ücretin yanı sıra, kendisine düzenli olarak sağlanan tüm para ve para ile ölçülebilen menfaatler (yol parası, yemek parası, düzenli olmak koşuluyla ikramiye ödemeleri vb.) de dikkate alınmaktadır. Her tam çalışma yılı için ödenen kıdem tazminatı tutarı, fesih tarihinde geçerli olan kıdem tazminatı tavanı ile sınırlandırılmıştır.
-
İHBAR TAZMİNATI NEDİR, HANGİ HALLERDE ÖDENMEKTEDİR ?
4857 sayılı İş Kanununun 17’nci maddesi gereği iş sözleşmesini feshetmek isteyen taraf; feshi yazılı olarak ve çalışma süresinin gerektirdiği bildirim süresine bağlı kalarak diğer tarafa iletmekle yükümlüdür. İş sözleşmeleri; - İşi altı aydan az sürmüş işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra, - İşi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra, - İşi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra, - İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra feshedilmiş sayılır. İş sözleşmesini belirlenen bildirim sürelerine uymaksızın fesheden taraf, söz konusu sürenin ücretini ihbar tazminatı olarak diğer tarafa ödemek durumundadır. Bildirim süreleri bölünemez, kısmen uygulanamaz. Böylesi bir uygulama halinde, tüm bildirim süresi esas alınarak ihbar tazminatı ödenmesi gerekecektir.
-
İŞÇİNİN İHBAR TAZMİNATINA HAK KAZANMASININ ESASLARI NELERDİR ?
4857 sayılı İş Kanununun 17’nci maddesi uyarınca iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa yazılı olarak bildirilmesi esastır. Madde gereğince; 6 aya kadar süren çalışmalarda 2 hafta, 6 aydan 1,5 yıla kadar süren çalışmalarda 4 hafta, 1,5 yıldan 3 yıla kadar süren çalışmalarda 6 hafta, 3 yıldan uzun süren çalışmalarda 8 hafta bildirim süresi uygulanmaktadır. İş sözleşmesini performansa, işçinin davranışlarına, işin, işletmenin veya işyerinin gereklerine dayalı olarak fesh etmek isteyen işveren, feshi yazılı olarak ve bu sürelere bağlı kalarak işçiye iletmekle yükümlüdür. İş sözleşmesini bildirim süresi vermeksizin fesheden işveren, bu sürenin ücretini ihbar tazminatı olarak ödemekle yükümlüdür. Öte yandan; iş sözleşmesinin işçi tarafından feshi, işveren tarafından deneme süresi içinde veya 4857 sayılı İş Kanununun 25’inci maddesi ile belirlenen esaslar çerçevesinde feshi halinde işçiye herhangi bir ihbar tazminatı ödenmemektedir. İş sözleşmesinin işçi tarafından haklı nedenle derhal fesih esasları dışında bir nedenle ve feshi halinde aynı bildirim süreleri işçi için de geçerli olup, buna aykırı iş sözleşmesi fesihlerinde işverenin ihbar tazminatı alma hakkı doğabilmektedir.
-
İŞTEN KENDİ İSTEĞİYLE AYRILAN İŞÇİ İHBAR TAZMİNATI ALABİLİR Mİ ?
İş sözleşmelerinin feshinden önce bildirim süresine bağlı kalınarak diğer tarafa yazılı bildirimde bulunulması esastır. İşten ayrılmak (istifa) isteyen işçi, sağlık nedenleri, iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırılık veya işin durması benzeri haklı nedenler dışındaki işten ayrılmalarda işverenine bildirim süresini dikkate alarak yazılı bildirimde bulunmakla yükümlüdür. İşçinin kendi isteğiyle işten ayrılması durumunda, ayrılmanın nedeni önem taşımaksızın ihbar tazminatı hakkı oluşmamakta, böylesi bir talepte bulunulamamaktadır. İşten ayrılmanın yukarıda sayılan nedenler dışında bir gerekçeye dayanması ve işçinin bildirim süresine uymaksızın işi bırakması halinde, işverenin talep etmesine bağlı olarak işi bildirim süresine uymadan bırakan işçi ihbar tazminatı ödemek durumunda kalacaktır.
-
İŞYERİNİN TAŞINMASI VEYA ÇALIŞMA ŞARTLARININ DEĞİŞMESİ DURUMUNDA İŞÇİ KIDEM TAZMİNATI ALARAK İŞTEN ÇIKABİLİR Mİ ?
İşveren işçi ilişkileri, yasa ile belirlenen esaslar çerçevesinde iş sözleşmelerinde düzenlenmektedir. Bu kapsamda; işin niteliği, görev tanımları, çalışma süre ve koşulları, işçiye ödenecek ücret ve diğer esaslar iş sözleşmelerinde düzenlenmektedir. İş sözleşmesi hükümleri, işyeri uygulamaları veya çalışma koşulları konusunda değişiklik yapmak isteyen işveren, durumu yazılı olarak bildirmek ve işçinin onayını almakla yükümlüdür. İşçi tarafından 6 gün içinde kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamamaktadır. Bu durum kıdem tazminatı açısından özel bir durum arz etmemektedir.
-
ÜCRETİ ARTIRILMAYAN İŞÇİ KIDEM TAZMİNATI ALARAK İŞTEN AYRILABİLİR Mİ ?
Ücretlerin hangi dönemlerde veya oranlarda artırılacağına ilişkin herhangi bir yasal çerçeve belirlenmiş durumda değildir. Ücret uygulamaları konusundaki yasal düzenleme asgari ücretin altında ücretle işçi çalıştırılamayacağı ile sınırlıdır. Bunun ötesinde ücret uygulamalarına ilişkin esaslar, iş sözleşmelerinde belirlenebilmektedir. İş sözleşmesinde bir hüküm bulunmaması halinde, uygulamaya ilişkin inisiyatif işverene aittir. İş sözleşmesinde bir hüküm bulunmaması durumunda, ücret artışlarındaki anlaşmazlık nedeni ile işten ayrılan işçi istifa etmiş sayılacağından, herhangi bir tazminat hakkı oluşmayacaktır.
-
İŞE İADE HAKKINDAN YARARLANABİLMEK İÇİN GEREKEN ŞARTLAR NELERDİR ?
İşe iade hükümlerinden yararlanılabilmesi için; söz konusu işyerinde en az "30" işçi çalıştırılıyor olması ve iş sözleşmesi feshedilen işçinin ilgili işverene bağlı çalışma süresinin en az "6" ay olması gerekmektedir. İş sözleşmesini feshetmek isteyen işveren; feshi yazılı olarak bildirmek, feshin gerekçesini açıkça belirtmek, feshe bağlı olarak ortaya çıkan tüm hakları fesih tarihinde işçiye ödemekle yükümlüdür. İş sözleşmesinin neden belirtilmeksizin feshi veya belirtilen nedenin geçerli olmadığı iddiasında bulunulması durumunda, feshin geçersizliği ve işe iade talebinde bulunulabilmektedir. Fesih tarihinden itibaren 1 ay içinde İş Mahkemeleri Kanunu uyarınca arabulucuya başvurulması gerekmektedir.
-
İZİN ALMADAN İŞE DEVAMSIZLIK YAPAN İŞÇİ İLE İLGİLİ OLARAK YAPILMASI GEREKEN İŞLEMLER NELERDİR ?
4857 sayılı İş Kanununun 25’inci maddesinin (II) numaralı bendi, iş sözleşmesinin işveren tarafından bildirim süresi verilmeksizin ve kıdem tazminatı ödenmeksizin feshine ilişkin esasları düzenlemektedir. Bu kapsamda, işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki işgünü yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi halinde işçinin iş sözleşmesi, bildirim süresi verilmeksizin ve kıdem tazminatı ödenmeksizin feshedilebilmektedir.
-
UZUN SÜRELİ RAPOR ALAN İŞÇİNİN BU NEDENLE İŞ SÖZLEŞMESİ FESHEDİLEBİLİR Mİ ?
İş sözleşmesinin işveren tarafından sağlık nedenlerine dayalı devamsızlıklar kapsamında feshi mümkündür. Rapor süresinin kişinin çalışma süresine isabet eden bildirim süresini 6 hafta aşması durumunda işveren iş sözleşmesini feshedebilir. Bu durum işçinin kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldırmaz.
-
EŞİ DOĞUM YAPAN İŞÇİYE KAÇ GÜN ÜCRETLİ İZİN VERİLİR ?
4857 sayılı İş Kanununun Ek 2’nci maddesi gereğince işçiye, eşinin doğum yapması hâlinde beş gün ücretli mazeret izni verilir
-
ÇALIŞANLARA HAMİLELİK VE DOĞUM HALLERİNDE SAĞLANAN HAKLAR NELERDİR ?
4857 sayılı İş Kanununun 74’üncü maddesi kapsamında; kadın işçilerin doğumdan önce 8 ve doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere, toplam 16 hafta çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebeliklerde doğum öncesi izin süresine 2 hafta eklenmektedir. İşçinin isteğine ve doktor raporuna dayalı olması koşulu ile doğuma 3 hafta kalana dek çalışılabilmekte, bu durumda doğum öncesi kullanılmayan izin süresi doğum sonrasına aktarılabilmektedir. Doğum sonrası analık hali izninin bitiminden itibaren çocuğunun bakımı ve yetiştirilmesi amacıyla ve çocuğun hayatta olması kaydıyla kadın işçiye isteği halinde birinci doğumda 60 gün, ikinci doğumda 120 gün, sonraki doğumlarda ise 180 gün süreyle haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin verilir. Çoğul doğum halinde bu sürelere 30ar gün eklenir. Yahut bunun yerine, 6 aya kadar ücretsiz izin talep edilebilir. Ayrıca; izin bitiminde işe başlayan işçiye çocuğun 1 yaşına gelmesine dek günde 1,5 saatlik süt izni verilmesi gerekmektedir. 13’üncü madde kapsamında; 74 üncü maddede öngörülen izinlerin bitiminden sonra mecburi ilköğretim çağının başladığı tarihi takip eden ay başına kadar bu maddeye göre ebeveynlerden biri kısmi süreli çalışma talebinde bulunabilir. Bu talep işveren tarafından karşılanır ve geçerli fesih nedeni sayılmaz. Bu fıkra kapsamında kısmi süreli çalışmaya başlayan işçi, aynı çocuk için bir daha bu haktan faydalanmamak üzere tam zamanlı çalışmaya dönebilir. Bu haktan faydalanmak veya tam zamanlı çalışmaya geri dönmek isteyen işçi işverene bunu en az bir ay önce yazılı olarak bildirir. Ebeveynlerden birinin çalışmaması halinde, çalışan eş kısmi süreli çalışma talebinde bulunamaz. Üç yaşını doldurmamış bir çocuğu eşiyle birlikte veya münferiden evlat edinenler de çocuğun fiilen teslim edildiği tarihten itibaren bu haktan faydalanır.
-
HAMİLELİK VEYA DOĞUM NEDENİYLE İŞTEN AYRILAN İŞÇİ KIDEM TAZMİNATI ALABİLİR Mİ ?
İşten kendi isteğiyle ayrılan (istifa) işçinin, herhangi bir tazminat hakkı oluşmamaktadır. Yasal düzenleme açısından hamilelik veya doğum nedenine dayalı işten ayrılmalar bu kapsamda değerlendirildiğinden, bu nedenlerle işten ayrılan işçiler için kıdem tazminatı hakkı doğmamaktadır.
-
ÇALIŞANLARIN RAPORLA BELİRLENMİŞ DEVAMSIZLIKLARINDA İŞVEREN TARAFINDAN ÇALIŞANLARA HERHANGİ BİR ÜCRET ÖDENİR Mİ ?
Sosyal sigorta düzenlemeleri açısından; çalışanların sağlık nedenlerine dayalı işe devamsızlıklarının 2 günden sonrası için yasa ile belirlenen esaslar çerçevesinde SGK tarafından geçici iş göremezlik ödeneği verilmektedir. Bu kapsamdaki devamsızlıklarda işveren tarafından ücret ödenmesi yönünde bir zorunluluk bulunmamaktadır. Bu konudaki uygulama iş sözleşmeleriyle belirlenebilmektedir.
-
DOĞUM NEDENİYLE KULLANILACAK ÜCRETLİ VE ÜCRETSİZ İZİN SÜRELERİNİN, YILLIK ÜCRETLİ İZİN HAKKI ELDE EDİLMESİ İÇİN GEÇMESİ GEREKEN SÜREYE ETKİSİ NEDİR ?
4857 sayılı İş Kanununun 74’üncü maddesine göre, kadın işçilerin doğumdan önce 8 hafta ve doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta ücretli izin hakları bulunmaktadır. Aynı Kanunun 55’inci maddesi uyarınca; bu süreler, yıllık ücretli izin hakkının hesabında çalışılmış gibi hesaba katılır. Ayrıca, doğum yapan işçiye isteği halinde 16 haftalık ücretli izin hakkının dolmasından itibaren 6 aya kadar ücretsiz izin verilebilmektedir; fakat söz konusu bu 6 aylık ücretsiz izin, yıllık ücretli izin hakkının hesabına dahil edilmemektedir.
-
ÇALIŞANLARA YOL VE YEMEK PAARSI VERİLMESİ GEREKLİMİDİR ?
İş Kanunu gereği bir iş sözleşmesine bağlı olarak çalışan bir işçiye, asgari ücretin altında olmamak koşulu ile ücret ödenmesi zorunludur. Çalışanlara ücret dışında yapılacak her türlü ödeme ve sağlanacak menfaat için iş sözleşmeleri hükümleri önem taşımaktadır. Bir çalışana yol ve yemek parası ödenmesi, servis sağlanması veya işyerinde yemek verilmesi; iş sözleşmesi hükümleri ile belirlenmektedir.
-
TATİL GÜNLERİNDE ÇALIŞAN İŞÇİLERİN BU ÇALIŞMA KARŞILIĞINDA ÜCRETLERİ NASIL HESAPLANMAKTADIR ?
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinin ücretleri herhangi bir çalışma karşılığı olmaksızın çalışanlara ödenmektedir. Söz konusu günlerde yasal düzenlemelerle açıklanan esaslara dayalı olarak çalışılması durumunda, bu çalışma karşılığında 1 günlük çalışma karşılığı ücreti ödenecektir. Böylece, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışan işçi, çalıştığı her tatil günü için 2 günlük ücrete hak kazanacaktır. Ücretleri aylık "maktu" olarak belirlenmiş olan, ay içerisinde bazı günlerde çalışılmasa bile aynı ücreti ödenen işçilere, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmamaları durumunda, almakta oldukları aylık “maktu” ücretlerinin dışında herhangi bir tatil günü ücreti ödenmemektedir. Aylık "maktu" ücret esasına dayalı olarak çalışan işçilerin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmaları durumunda, çalışılan her tatil günü için birer günlük daha çalışma ücreti ödenecektir.
-
ÇALIŞANLARIN ÜCRETLERİ HANGİ ORANDA VE NE ZAMAN ARTIRILMALIDIR ?
Yasal düzenleme gereği, işçi-işveren ilişkileri iş sözleşmeleri yolu ile düzenlenmektedir. İş sözleşmeleri yasaya aykırı olmamak şartıyla taraflarca serbestçe hazırlanabilmektedir. İşçiye ödenecek ücret konusundaki yasal düzenleme, asgari ücret uygulamasıyla sınırlıdır. Herhangi bir işçiye verilecek ücret, yürürlükte bulunan asgari ücretin altında olamaz. Asgari ücretin üzerinde bir tutarda olan ücretlerin belirlenmesi, artış zaman ve oranları konusunda herhangi bir yasal çerçeve mevcut değildir. Bu konu iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri çerçevesinde belirlenmektedir.
-
ÇALIŞANA SUNULAN YENİ ÇALIŞMA POZİSYONUNU İŞÇİNİN KABUL ETMEMESİ İŞVERENE YAPTIRIM HAKKI VERİR Mİ ?
İşveren, iş sözleşmesi veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği, işyeri uygulamaları ve benzeri kaynakların sağladığı çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda arabulucuya başvurma şartını yerine getirmiş olmak kaydıyla dava açabilir. Taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilir. Öte yandan sözleşmede iş değişikliklerinin çalışan tarafından kabul edileceği yönünde bir madde bulunması, işverene bu konuda istediği değişiklikleri yapabilme olanağı vermektedir. İşçinin yapılan değişiklikleri kabul etmemesi durumunda, sözleşmede yer alan bu hükme dayanılarak "sözleşmeye aykırılık" gerekçesiyle iş sözleşmesi feshedilebilir.
-
İŞYERİNDE ÇIRAK OLARAK ÇALIŞAN BİRİNİN İŞTEN AYRILMASI SONUCU KIDEM TAZMİNATI ALABİLİR Mİ ?
Alamaz. Çünkü kıdem tazminatı hakkı, 4857 sayılı İş Kanununa tabi işçiler için sağlanmıştır.
-
ÇALIŞANLARA YABANCI PARA İLE ÖDEME YAPILABİLİR Mİ ?
İşçilere yabancı para (döviz) ile ödeme yapılamaz. Çünkü 4857 sayılı İş Kanununun 32 nci maddesine göre ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak kural olarak, Türk parası ile işyerinde veya özel olarak açılan bir banka hesabına ödenir. Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak, yabancı para olarak kararlaştırılmış ise ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödeme yapılabilir.
-
ÇALIŞANA ÜCRET ÖDEMESİ EMRE MUHARRER SENETLE, KUPONLA VEYA YURTTA GEÇERLİ PARAYI TEMSİL EDEN HERHANGİ BİR DEĞERLE ÜCRET ÖDEMESİ YAPILABİLİR Mİ ?
İşçiye ücret ödemesi emre muharrer senetle, kuponla veya yurtta geçerli parayı temsil ettiği iddia olunan bir senetle veya diğer herhangi bir şekilde yapılamaz. Çünkü 4857 sayılı İş Kanununun 32 nci maddesinde emre muharrer senetle, kuponla veya yurtta geçerli parayı temsil ettiği iddia olunan bir senetle veya diğer herhangi bir şekilde ücret ödemesinin yapılamayacağı belirtilmektedir.
-
İŞVERENİN 2 AY ÇALIŞANLARINA MAAŞ ÖDEMEMESİ YASAL MIDIR ?
İşverenin 2 ay boyunca ücret ödememesi yasal değildir. Çünkü 4857 sayılı İş Kanununun 32 nci maddesinde işçiye ücretin en geç ayda bir ödeneceği ve iş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresinin 1 haftaya kadar indirilebileceği belirtilmektedir.
-
ÜCRET ALACAKLARINDA ZAMAN AŞIMI NE KADARDIR ?
4857 sayılı İş Kanununun 32 nci maddesinde ücret alacaklarının 5 yıllık zaman aşımına tabi olduğu belirtilmiştir.
-
İŞVEREN ÇALIŞANLARIN MAAŞINI BANKADAN ÖDEMEZSE NE OLUR ?
Ücret, Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair Yönetmeliğin 16 ncı maddesi uyarınca İş Kanununun 102 nci maddesinde öngörülen idari para cezası işveren hakkında uygulanır.
-
ÜCRETİ ÖDENMEYEN İŞÇİ İŞ GÖRMEKTEN KAÇINABİLİR Mİ ?
4857 sayılı İş Kanununun 34 üncü maddesinde ödeme gününden itibaren 20 gün içinde mücbir bir neden dışında ücreti ödenmeyen işçinin iş görmekten kaçınabileceği belirtilmektedir.
-
ÜCRETİ ZAMANINDA ÖDENMEYEN İŞÇİ İŞVERENDEN FAİZ İSTEYEBİLİR Mİ ?
İsteyebilir. 4857 sayılı İş Kanununun 34 üncü maddesinde gününde ödenmeyen ücretlere mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanacağı belirtilmiştir.
-
ÜCRETİ ZAMANINDA ÖDENMEDİĞİ İÇİN İŞ GÖRMEKTEN KAÇINAN İŞÇİNİN İŞ ŞÖZLEŞMESİ FESİH EDİLEBİLİR Mİ ?
Ücreti zamanında ödenmediği için iş görmekten kaçınan işçinin bu nedenle, iş sözleşmesinin feshedilemeyeceği, işçinin yerine yeni işçi alınamayacağı ve yapılan işlerin başkasına yaptırılamayacağı 4857 sayılı İş Kanununun 34 üncü maddesinde açıkça belirtilmiştir.
-
ÜCRETİN NE KADARI HACİZ EDİLEBİLİR VEYA DEVİR TEMLİK EDİLEBİLİR ?
4857 sayılı İş Kanununun 35 inci maddesinde işçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlasının haczedilemeyeceği veya başkasına devir ve temlik olunamayacağı (nafaka borçları hariç) belirtilmiştir.
-
ÜCRET BORDROSU DÜZENLEYEN VE MAAŞLARI BANKADAN YATIRAN İŞVERENİN ÜCRET HESAP PUSULASI DÜZENLEME ZORUNLULUĞU VAR MIDIR ?
4857 sayılı İş Kanununun 37 nci maddesi gereği, işveren işyerinde veya bankaya yaptığı ödemelerde işçiye ücret hesabını gösterir imzalı veya işyerinin özel işaretini taşıyan bir pusula vermek zorundadır.
-
İŞVERENİN İŞÇİDEN 3 GÜNDELİK KADAR ÜCRET KESMESİ YASAYA UYGUN MUDUR ?
İşverenin işçiden 3 gündelik kadar ücret kesinti yapması yasaya uygun değildir. Çünkü 4857 sayılı İş Kanununun 38 inci maddesinde işçi ücretlerinden yapılabilecek kesintilerin 1 ayda 2 gündelikten veya parça başına yahut yapılan iş miktarına göre verilen ücretlerde işçinin 2 günlük kazancından fazla olamayacağı belirtilmektedir.
-
İŞÇİDEN ÜCRET KESME CEZASI YOLUYLA KESİLEN PARA NE YAPILMALIDIR ?
İşçiden ücret kesme cezası yoluyla kesilen para, kesildiği tarihten itibaren 1 ay içinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı hesabına Bakanlıkça belirtilecek Türkiye’de kurulu bulunan ve mevduat kabul etme yetkisini haiz bankalardan birine yatırılmalıdır.
-
HAFTADA 5 SAAT FAZLA ÇALIŞAN İŞÇİNİN ÜCRET YERİNE İZİN ALMASI MÜMKÜNMÜDÜR ?
İşçinin zamlı ücret yerine izin kullanması mümkündür. 4857 sayılı İş Kanununa göre, fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışmada, işçi isterse zamlı ücret yerine fazla çalıştığı her saat karşılığı 1 saat 30 dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir. Söz konusu durumda toplam 7,5 saat serbest zaman iş saatleri içinde kullanılabilir.
-
İŞVEREN FAZLA ÇALIŞMALARDA İŞÇİNİN ONAYINI ALMALI MIDIR ?
4857 sayılı İş Kanunu uyarınca fazla çalışma/fazla sürelerle çalışma için işçinin onayı alınmalıdır.
-
İŞVEREN TOPLAM 1 YILDA NE KADAR FAZLA ÇALIŞMA YAPTIRMA HAKKINA SAHİPTİR ?
4857 sayılı İş Kanununa göre fazla çalışma süresinin toplamı 1 yılda 270 saatten fazla olamaz.
-
BİR İŞYERİNDE TAŞERON FİRMADA ÇALIŞAN İŞÇİNİN ÜCRETİNİ TAŞERON FİRMADAN ALAMAMASI HALİNDE BAŞKA YASAL BİR YOLDAN ÜCRETİNİ TAHSİL EDEBİLİR Mİ ?
4857 sayılı İş Kanununa göre, asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. Bu sebeple işçi ücretini asıl işverenden talep edebilir.
-
TÜZEL KİŞİLİĞE SAHİP BİR TİCARİ İŞLETME KURAN BİR İŞÇİNİN DAHA ÖNCE ÇALIŞTIĞI FİRMANIN TAŞIMA İŞLERİNİ ALMASI MÜMKÜNMÜDÜR ?
4857 sayılı İş Kanununa göre, daha önce aynı işyerinde işçi olarak çalışmış kişilerle asıl işveren-alt işveren (taşeron) ilişkisi kurulamamaktadır. Ancak bu uygulama tüzel kişi ortaklarını kapsamamaktadır. Dolayısı ile daha önce çalışılan firmanın taşıma işinin alınması mümkündür.
-
AYNI İŞYERİNDE ÇALIŞMAYA DEVAM EDEN İŞÇİNİN İZİN KULLANMA HAKKI TAŞERON FİRMANIN DEĞİŞMESİ HALİNDE NASIL ETKİLENİR ?
Alt işveren işçisinin aynı işyerinde aralıksız bir biçimde çalışmasını sürdürmesi durumunda, taşeron firmanın değişmiş olmasının yıllık izne bir etkisi olmamaktadır. İşçi yıllık izne hak kazanma süresini (en az 1 yıl) doldurduğunda bu hakkını kullanabilecektir.
-
İŞVERENİN KADINLARA ERKEKLERE ORANLA DAHA DÜŞÜK ÜCRET ÖDEMESİ KANUNA UYGUN MUDUR ?
4857 sayılı İş Kanunu uyarınca, işveren, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamaz. Aynı veya eşit değerde bir iş için işçinin kadın olması nedeniyle daha düşük ücret kararlaştırılamaz. Bu halde işçi, dört aya kadar ücreti tutarında tazminat talep edebilir.
-
İŞYERİ DEVREDİLEN İŞÇİNİN ALACAĞINDAN YENİ ŞİRKET Mİ ESKİ ŞİRKET Mİ SORUMLUDUR ?
İşyerinin devri halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar. Ancak devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren 2 yıl ile sınırlıdır.
-
İŞÇİNİN GÖZALTINA ALINMASI VEYA TUTUKLULUĞU SEBEBİYLE İŞ SÖZLEŞMESİ DERHAL NE ZAMAN FESİH EDİLEBİLİR?
İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığının 4857 sayılı İş Kanununun 17 nci maddesindeki bildirim süresini aşması ile işveren iş sözleşmesini derhal feshedebilir.
-
İŞÇİNİN GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEMESİ VE GÖREVİNİN ISRARLA YAPMAMASI HALİNDE İŞVEREN NE ZAMAN DERHAL SÖZLEŞMEYİ FESH EDEBİLİR ?
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) nolu bendinin (h) alt bendinde yer alan işçinin görevini yapmamakta ısrar etmesi hususunda, işçinin uyarıldığına ilişkin en az 2 veya daha fazla tutanak tutularak bu durumun tespit edilmesi gerekmektedir.
-
İŞÇİNİN KENDİ İSTEĞİ VEYA İŞİNİ SAVSAMASI YÜZÜNDEN İŞİN GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE DÜŞÜRMESİ, İŞLETMEYE AİT OLSUN VEYA OLMASIN ÇALIŞTIĞI MAKİNE VEYA MALZEMELERE 30 GÜNLÜK ÇALIŞMA ÜCRETİ İLE ÖDEYEMECEK DERECEDE ZARAR VERİRSE İŞVEREN SÖZLEMEYİ DERHAL FESH EDEBİLİR Mİ ?
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) nolu bendinin (ı) alt bendinde işçinin vermiş olduğu zarar miktarının bilirkişi veya ekspertiz raporuyla belgelenmesi gerektiği hükmü yer almaktadır. Aksi halde işçinin iş sözleşmesinin feshedilmesi somut işlemlere göre yapılmış olmayacağından böyle bir fesihte haklı bir fesih olarak değerlendirilmeyecektir.
-
İŞ SÖZLEŞMELERİ FESH BİLDİRİMİNDE DAVA AÇMA SÜRESİ NE KADARDIR ?
İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren 1 ay içinde işe iade talebiyle, İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, 2 hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir. Taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede iş mahkemesi yerine özel hakeme de götürülebilir. Arabulucuya başvurmaksızın doğrudan dava açılması sebebiyle davanın usulden reddi halinde ret kararı taraflara resen tebliğ edilir. Kesinleşen ret kararının da resen tebliğinden itibaren 2 hafta içinde arabulucuya başvurulabilir.
-
İŞE İADE DAVALARI NE KADAR SÜRER ?
Dava ivedilikle sonuçlandırılır. Mahkemece verilen karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde, bölge adliye mahkemesi ivedilikle ve kesin olarak karar verir.
-
MAHKEME İŞE İADE KARARI VERİRSE İŞVEREN İŞÇİYİ KAÇ GÜN İÇİNDE İŞE BAŞLATMAK ZORUNDADIR ?
İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi 1 ay içinde işe başlatmak zorundadır.
-
MAHKEME İŞE İADE KARARI VERİRSE İŞÇİNİN İŞVERENE KAÇ GÜN İÇİNDE BAŞVURU YAPMASI GEREKİR ?
İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren 10 işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır.
-
MAHKEMENİN İŞE İADE KARARINA RAĞMEN İŞVEREN İŞÇİYİ 30 GÜN İÇİNDE İŞE BAŞLATMAZSA NE OLUR ?
Mahkeme kararı ile birlikte işe başlamak için başvuran işçiyi, işveren 1 ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az 4 aylık ve en çok 8 aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur. Mahkeme veya özel hakem feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler. Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok 4 aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.
-
MAHKEMENİN İŞE İADE KARARINA RAĞMEN İŞÇİ 10 GÜN İÇERİSİNDE İŞVERENE BAŞVURU YAPMAZSA NE OLUR ?
İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren 10 işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.
-
İŞE İADE EDİLEN İŞÇİNİN İŞE BAŞLAMASI DURUMUNDA DAHA ÖNCE ÖDENEN ÜCRETLER MAHSUP EDİLİR Mİ ?
İşçi işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatı, işe iade kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok 4 aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları için yapılacak ödemeden mahsup edilir. İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir.
-
İŞE İADE DAVASI SONUCU ÇALIŞMIŞ GİBİ SAYILAN 4 AYLIK SÜRENİN SİGORTA PİRİMLERİ ÖDENİR Mİ ?
İşçi, işe başlatılsın veya başlatılmasın, çalıştırılmadığı süre için işçiye ödenecek en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarından iş kazaları ve meslek hastalıkları ile işsizlik sigortası primi de dâhil olmak üzere tüm sigorta kollarına ait primlerin işverence kesilmesi gerekir. Bu süreler hizmetten sayılmalıdır.
-
İŞE İADE DAVASI SONUCU ÇALIŞMIŞ GİBİ SAYILAN 4 AYLIK SÜRENİN ÜCRETİNE FAİZ UYGULANIR MI ?
İşe iade davası ile tespit edilen en çok 4 aya kadar boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklar için 4857 sayılı İş Kanununun 34 üncü maddesinde sözü edilen özel faiz türü uygulanmalıdır.
-
İŞTEN AYRILMAK İSTEYEN İŞÇİNİN İŞVERENE VEYA İŞÇİYİ İŞTEN ÇIKARACAK İŞVERENİN İŞÇİYE BİLDİRİM SÜRELERİ (İHBAR SÜRELERİ ) NE KADARDIR ?
Bu süre yani ihbar süresi, işçinin hizmet süresine göre belirlenir. İşçinin hizmet süresi 6 aydan az ise 2 hafta, 6 ay-1,5 yıl arasında ise 4 hafta, 1,5 yıl-3 yıl arasında ise 6 hafta ve 3 yıldan fazla ise 8 hafta önce işçinin işten ayrılacağını işverene bildirmesi veya işveren işçiye çıkış verecekse işveren tarafından işçiye bildirmesi gereklidir. Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır.
-
İŞVERENİN BAYRAM SONRASI VERDİĞİ İZİN İÇİN TELAFİ ÇALIŞTIRMASI YAPMASI MÜMKÜN MÜDÜR ?
İşverenin bayram sonrası verdiği izin karşılığı telafi çalışması yaptırması mümkündür. İşveren, bayram tatili dışında işçiye izin kullandırmış ise (örneğin bayram tatilinden sonra, hafta tatilinden önceki 2 günü tatil ederek hafta tatili ile birleştirmiş ise), 2 ay içinde çalışılmayan bu günler için telafi çalışması yaptırabilir. Ancak bazı şartları vardır. Telafi çalışması günlük en çok çalışma süresini aşmamak koşulu ile günde 3 saatten fazla olamaz. Tatil günlerinde telafi çalışması yaptırılamaz. Telafi çalışması yapılan saatler için fazla mesai ücreti ödenmez.
-
FAZLA MESAİ ÇALIŞMASI HESAPLANIRKEN ARA DİNLENMESİ HESABA KATILMAKTA MIDIR?
Fazla mesai hesaplanırken ara dinlenmesi hesaba katılmamaktadır. Ara dinlenmesi çalışma süresinden sayılmaz. Örneğin, 08:00-20:00 saatleri arası çalışılıyor ve günde toplam 1,5 saat ara dinlenmesi kullanılıyor ise günlük çalışma süresi 12 saat değil, 10,5 saattir.
-
YILLIK İZİN SÜRELERİ NE KADRDIR ?
Yıllık izin süreleri ile ilgili belirli yaş gruplarına yönelik özel bir düzenleme bulunmaktadır. 18 ve daha küçük yaştaki işçiler ile 50 ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık izin süresi en az 20 gün olmalıdır. Bunun anlamı; örneğin 16 yaşında bir işçi, hizmet süresi beş yıldan az dahi olsa, 18 yaşına gelinceye kadar, her yıl için yıllık izinlerini 14 gün olarak değil 20 gün üzerinden kullanacaktır.
-
YILLIK İZİN SÜRELERİ BÖLÜNEREK KULLANILABİLİR Mİ?
İzin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü 10 günden aşağı olmamak üzere bölümler halinde kullanılabilir.
-
YILLIK İZNİN UZAKTA GEÇİRİLMESİ HALİNDE YOL İZNİ KULLANILABİLİR Mİ ?
Yıllık ücretli izinlerini işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olanlara istemde bulunmaları ve bu hususu belgelemeleri koşulu ile gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işveren toplam 4 güne kadar ücretsiz yol izni vermek zorundadır.
-
HASTALIK SEBEBİYLE UZUN SÜRELERİ RAPOR ALINMASI YILLIK İZNİ NASIL ETKİLER ?
Uğranılan kaza veya hastalık sebebiyle uzun süre işe gidilememesi halinde (sağlık raporu ile belgelendirilmiş olmalıdır), o tarihteki hizmet süresine göre hesaplanacak bildirim süresine 6 hafta daha eklenir ve eğer raporlu olunan süre bu şekilde hesaplanacak süreden daha fazla ise, fazla olan kısım yıllık ücretli iznin hesaplanmasında değerlendirmeye alınmaz. Örneğin, işyerinde 2 yıllık bir çalışmanız varken, kaza geçirdiğinizi ve 5 ay rapor kullandığınızı düşündüğümüzde, 2 yıllık hizmeti olan bir işçi için bildirim süresi 6 hafta olacağından, bu süreye bir 6 hafta daha eklenecek ve bulunacak 12 haftalık süre yıllık izin hakkınızı hesaplarken çalışılmış gibi sayılacak, geri kalan süre ise değerlendirmeye alınmayacaktır. Yani 2 yıllık kıdemi olan ve 01.02.2009 tarihinde yıllık izne hak kazanan, 01.05.2009-01.10.2009 tarihleri arasında ise 5 ay raporlu olan bir işçi, bir sonraki yıllık iznine 01.02.2010 tarihinde değil 01.04.2010 tarihinde hak kazanacaktır (5 aylık rapor süresinin 2 ayı çalışılmamış sayıldığından).
-
YIL İÇİNDE ALINAN MAZERET İZİNLERİ YILLIK İZİNDEN DÜŞER Mİ ?
İster ücretli olsun isterse ücretsiz, yıl içinde alınmış olunan mazeret izinleri ya da raporlu olunan süreler işveren tarafından yıllık izin hakkından mahsup edilemez.
-
YILLIK İZİN KARŞILIĞI ÜCRET ALINABİLİR Mİ ?
Yıllık izin, ücretli olarak kullandırılması gereken bir izindir. İşveren, kullanılan yıllık izin süresine ait ücreti, işçi izne çıkarken peşin olarak vermek ya da avans olarak ödemek zorundadır. Ancak yıllık izin süresi için işçiye ödenecek ücrete fazla çalışma ücretleri, primler ve sosyal yardımlar dâhil edilmeyecektir.
-
YILLIK ÜCRETLİ İZİN KULLANAN İŞÇİ BU SÜRE İÇERİSİNDE BAŞKA BİR İŞVERENLE ÇALIŞABİLİR Mİ ?
Yıllık ücretli izin kullanılırken bir başka işte çalışılamaz. İşveren, işçinin yıllık iznini kullandığı süre içinde bir başka işte ücret karşılığı çalıştığını öğrendiğinde, yıllık izin için ödediği ücreti işçiden geri talep edebilir.